1. Müminler, Kur'an-ı Kerim'i gerçekten
Allah kelamı sandıklarından, düşünce
sistematikleri de bozuktur.
2. Bir konuya ilişkin Kur'an'da bir söze
rastlarlarsa, "Allah'ın Vaadi O" = "Allah söz
verdi, bu da Kur'an'da yazıyor, demek ki
gerçek".
3. Peki gerçekten, Kur'an'da yazan
sözler, vaatler gerçekten bir yaratıcının sözü
mü?
4. Hemen şu ayete bakalım. Bu ayette Allah
Kabe güven içinde bir yerdir diyor.
5. Bakalım gerçekten, Kabeyi korumuş mu?
(1941 ve 1974'deki Kabe'nin durumu)
6. Kelime kıvırtmalarını bir kenara bırakırsak,
Kabe güven içinde değildir. Çakma ilah
Allahü Teala, kendi evini dahi
koruyamamaktadır.
7. Bu da Vinç Kazasından. Korunan bir Kabe
yok, Kuran ise Muhammedin sözleri, eninde
sonunda bunları kabul edeceksin.
8. Arap, Kabe'yi simetrik, düzgün bir
geometri ile yapmayı dahi becerememiştir.
Sen de kalkmış mucize arıyorsun!!
9. Karmatlılar, 929 yılında Hacerül Esved
taşını Kabeden alıp, götürmüşlerdir. Taş 951
yılında geri getirildiği iddia edilir.
10. Gelen taş, giden taşla aynı mıdır
bilinmez. Kaynak: “Orta Çağ'da Müslüman
Yaşayışları” B. Üçok. Tanrı taşına da sahip
çıkamamıştır.
11. Halife Abdullah Bin Zübeyr, Haccac
komutasındaki Emevi ordusu Mekke'yi
kuşatınca son çare olarak Kabe'nin içine
giriyor. Ancak Kabe mancınıklarla taşa
tutuluyor,hem Kabe yıkılıyor hem de içindeki
halife ölüyor. Yani Al-i İmran Suresi'nin 97.
Ayetine güvenen halife ölüyor.
12. 929 yılında Abbasilere isyan eden
Karmatiler'in lideri Ebu Tahir Mekke'yi ele
geçirdi. Hac mevsiminde, tavaf eden
Hacıları, Kâbe'nin kapısına oturtup kılıçla
kesti. Karmati Lideri, “Ben Allah'ım,
Allah'layım, yaratan da, yok eden de
benim!”diyordu. Allah yine ortalıkta yoktu!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder